Kayıtlar

VOLDEMORT'UN NEDEN SAÇI YOK?

Resim
  Evet çok saçma bir fikir ve soru ama bence yazmaya değer. Gece insanın daha iyi kafası çalışıyor herhalde çünkü dört kere izlediğim filmi gece 2'de izleyince daha detaylı bakıyorum olanlara. Neyse konuya dönelim. Zümrüdüanka Yoldaşlığı'ndaki bakanlık sahnesini izlerken aklıma geldi; ya biri, onun kılığına girmeye çalışırsa? Çok Özlü İksir'de genellikle saç kullanılır çünkü en kolay o alınır. Voldemort gerçekten güçlüydü bunu inkar edemeyiz ve aynı zamanda zekiydi. Tek sorun gereğinden fazla ukalaydı ve kendine çok fazla güveniyordu. İşte güçlüydü kısacası. Voldemort kimsenin onun gibi olmasını istemiyordu bu yüzden de adını Tom'dan Voldemort'a çevirdi. Yani bir ve teklik onun vazgeçilmeziydi. Risk almak istemezdi tabii hiçbir zaman. Şimdi saç kısmına geri dönelim. Aslında illa saç olmasına da gerek yok 'kıl' olması gerekiyor. Voldemort da bildiğiniz üzere bembeyazdı bu onun korunma yöntemiydi belki de. İsteseydi normal bir insan da olabilirdi ama o yılansı

GÖZLÜKLERİN ÖNEMİ

Resim
Gözlük, gözlük, gözlük... Benim için hep önemli olan bir eşya. Peki Harry Potter'daki önemi ne bunun? Rowling'in açıklamasına göre; Harry'nin gözlüğü kusurları olduğunu temsil ediyormuş. Ama Harry dışında gözlük takan güçlü büyücüler de vardı kitaplarda. Şimdi asıl konuya gelelim. Belki de gözlük onu takan her karakterin eksik yönlerini temsil ediyordu. Şimdi gözlük takan (temel gördüklerimiz) karakterlere bakalım. JAMES POTTER James Potter, öğrencilik yıllarında belli bir süre zorba olarak tanınıyordu özellikle de Snape'e yaptıklarından sonra. Zorbalık, hava atma hevesi, gözler önünde olma isteği; bunlar James'in kusurlarıydı. Ama sonrasında büyük işler başardı; ailesine bir saniye kazandırmak için, tarihin belki de bilinen en güçlü büyücülerinden birinin karşısına asasız çıkması en büyük örnek olabilir. O zaman ilk karakterin gözlük takması 'kusurları olduğunu' ifade edebilir.  ALBUS DUMBLEDORE Evet çoğu kişiye göre o bir kahraman, dahi, harika... Ama kusu

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI GÜN

Resim
Her şey işte bugün başladı. Hayatımızı güzelleştiren, dostluklar kurduran, acıyı öğreten hikaye. Bugün belki de hayatımızın asla eskisi gibi olmamasını sağlayan Harry Potter'ın doğum günü. Aynı zamanda bizim de. Çünkü o günden sonra asla hiçbir şey klasik olmadı bizim için. Her şeyin başladığı ve bittiği gün. Doğum günün kutlu olsun hayatımızı güzelleştiren Rowling ve iyi ki varsın Harry Potter! 

POTTER AİLESİ

Resim
Herkesin de dediği gibi James'de ukalalık vardı. Ve bu özellik o kadar belli olmasa da Harry'de de vardı.  Herkesin bildiği bir replik var kitapta: Hani Snape Harry'ye efendim diyordu, Harry de bana efendim demenize gerek yok profesör diye cevap veriyordu. Tamam tam anlamı ile ukalalık değil ama yok da değil hani. Hatta repliği bırakayım: -Sözsüz büyülere geçtiğimizi biliyorsun, değil mi Potter? +Evet. -Evet, efendim. +Bana efendim demenize gerek yok profesör. (İlk cümle hatalı olabilir ama genel anlamda öyleydi) Ama güzel detay yaa. Sizi seviyorum Potter ailesi!

MÜKEMMEL İKİLİ

Resim
Ya bu nasıl bir arkadaşlıktır? Yedikleri içtikleri ayrı gitmez hiçbir zaman onların. Hep beraber takılırlar. Ölümlerine kadar beraberlerdir. Bir cezadayken ayrılırlar, pardon onda da ayrılamazlar; çünkü çift taraflı ayna kullanıyorlardı. Eh herkes anlamıştır bunların kim olduğunu. James ve Sirius!

GİRİŞ

Resim
Merhaba herkese! Uzun zamandır Harry Potter ile ilgili yazılar yazıyorum. Ben de bir yere kaydetmek için bu blogu açtım. Yazılarımı beğeneceğinizi düşünüyorum çünkü ben yazarken gerçekten çok keyif aldım. Belli bir konu yok burada; her türlü şey var burada. Neyse fazla uzatmayayım. Herkese büyülü günler dilerim. Sihirle kalın...